Tokum Abi
Yaşım yirmileri geçmiş olduğu bir dönemde
daha evvel komşumuz olan bir ailenin reisi olan bey vefat etmişti, bizde
taşınmış oldukları yeni evlerine cenaze için daire komşumuz hanımefendi, oğlu, annem
ve bendeniz olarak dört kişi gittik.
Cenaze namazı ve cenaze defin işleri bittikten
sonra, biz erkekler cenaze evine geldik, adet olduğu üzere cenaze evinde yemek
veriliyordu, bendeniz üç aylar olmasından dolayı niyetliydim, erkekler cenaze
evine girerek hazırlanmış sofralara oturmuşlardı, bendeniz arkadaşa ‘’Sen
içerire gir yemek ye, ben dışarıda beklerim’’ diyerek, arkadaşı cenaze evine
yolladım ve dışarıda beklemeye başladım.
Birkaç dakika geçmeden arkadaş dışarıya
gelerek ‘’Seni çağırıyorlar, itiraz etme’’ dedi ve herkesin cenazeden dolayı
üzgün olduğu bir ortamda tatsızlık çıkmasın diye bendenizde arkadaşımla
birlikte cenaze evinine girerek, kurulu olan sofradan uzan bir kenara ilişerek
oturdum.
Sofraya oturmuş olanlar, yine
geleneklerimizde olan misafire yemek yedirmek aşkı ile bana ‘’Hadi buyur sofraya’’
tarzında cümlelerle davet ediyorlardı, bendeniz çıkış yolu olarak kısık sesle ‘’Tokum’’
diyerek yalan söylüyor, insanların bir an evvel ilgi ve alakalarını benden
çekmeleri için, içimden de dua ediyordum ama nafile sofraya davet etmeler
ısrarla devam ediyordu.
Vefat eden merhumun köyden gelmiş kardeşi
veya abisi hışım ile sofradan kalkarak üzerime doğru geldi ve sert bir şekilde
kolumdan tutarak sofraya doğru çekiştirmeye başladı, insan irisi fiziğe sahip
adama karşı direnemiyor, yalnızca kısık sesle ‘’Tokum abi, tokum’’’ diyebiliyordum,
insan irisi adam birden durdu ve sert ses tonu ile ‘’Sen yoksa yemeklerimizi beğenmedim
mi?’’ dedi, ‘’Tamam bulduk belamızı, hadi bakalım şimdi ne yapacaksın?’’
dedim içimden.
Kul sıkışmayınca Hızır yetişmez derler ya, arkadaş
sağ olsun hemen araya girerek, insan irisi adamın kulağıma ‘’Arkadaş oruçlu,
onun için yemiyor ’’ dedi ve insan irisi adam yüksek sesle ‘’Daha evvel
söylesenize ya’’ diyerek, sofraya oturdu ve diğerleri ile beraber yemekleri
kaşıklamaya başladılar ve bir yandan da beni arada bir göz ucu ile süzüyorlar, tebessüm ediyorlardı, bendeniz sır ifşa olduğu için utanıyordum .
Kırk yılda bir, üç aylarda bir gün oruç tutayım
diye niyetlendim, sabah cenaze haberini aldım. Cenaze evinde dayak yiyecektim ve iftarı beş kardeş ile açacaktım,
hem de niyetli olduğumu söyleyememek nedeninden.
(Allah cc hazretlerinin rızası ve hoşnutluğu için, elimden geldiğince yaptığım ibadetler sebebi ile insanlar tarafından ayrıcalıklı muamele görmemek ve nefsimin gururlan maması için devamlı sırlama gayreti içinde olmuşumdur.)
0 yorum:
Yorum Gönder